BEL FITIĞI

BEL FITIĞI

Lomber disk hernisi, bel fıtığının doktorlar arasında kullanılan adıdır. Bulging disc ise aynı hastalığın İngilizcesidir. Burada kastedilen, omurgalar arasında yer alan ve omurga kemiklerinin hareket etmesine ve üzerlerine binen vücut ağırlığını taşımalarına yardımcı olan, disk adındaki kıkırdak benzeri yapının özelliğini kaybetmesi, fıtıklaşması ve hemen yanından geçip bacağa giden siniri sıkıştırmasıdır. Tedavisi ise en basitçe söylersek, sinirin üstündeki bu basıncın kaldırılması veya en azından hafifletilmesidir.

Bel ağrısı için yapılan ameliyatlarda hastanın beline dondurma uygulanabiliyor. Tabii burada sözünü edeceğim, yaz aylarının sütlü ve meyveli keyfi değil… Omurgada yapılan dondurma ameliyatları, tıbbi adıyla “füzyon” ameliyatları. Aslında insan vücudundaki en hareketli organımız olan omurganın bu hareketliliği, yaşlanmaya veya kötü kullanılmaya bağlı olarak azaldığında, ağrılı günler başlıyor. Alternatif tıp uygulamaları ve fizik tedavi şanslarını da kullanıp bir fayda bulamadıktan sonra ise yolumuz cerrahlara düşüyor. Onlar da ağrımızı dindirmek için omurgamızın ağrı yapan kısmını tamamen hareketsiz hale getiriyor, yani füzyon ameliyatları yapıyorlar.

Ancak unutmamak gerekir ki, bu hastalıklar/ ağrılar binlerce yıldır var ama cerrahlar dünya sahnesinde ortaya çıkalı daha yüz yıl bile olmadı… Evrensel bilgeliğin tezahür ettiği en mükemmel tablolardan biri olan insan vücudu tabii ki bu ağrıları çaresiz bırakmıyordu. Hep duyduğumuz, çok bilinen ismiyle omurga kireçlenmesi denen durum işte tam da bu noktada karşımıza çıkıyor. Omurga tabiri caizse kireç bağlayarak hareketliliğini azaltmaya çalışıyor… Cerrahların ise yüzyıldır yapmaya çalıştığı şey, işte bu kireçlenmenin bir taklidinden ibaret. Oysa uzayı fethetmeye kalkışan insan aklının bulabildiği çare bundan, basit bir taklitten ibaret olmasa gerek….

Tabii ki artık mükemmel bir çözüm var: “Hareket Koruyucu Omurga Cerrahisi”… Bu yeni teknik, daha doğrusu teknikler sayesinde hem omurga kaynaklı ağrıları dindirmek, hem de omurganın hareketliliğini korumak artık mümkün. Yani ağrılar yüzünden yapamadığınız sporlardan, ameliyat olup ta ağrılarınız geçtiğinde bu sefer belinizdeki/boynunuzdaki katılık yüzünden mahrum kalmayacaksınız. Teknik olarak biraz daha zor, yani öyle karşınıza çıkan her cerrahın yapabileceği ameliyatlar değiller; üstelik biraz daha masraflılar ama sonuçta her şey sağlık için değil mi?

DONDURMA SAĞLIĞIMIZ İÇİN YARARLI MI?

BEL FITIĞI BAŞLANGICI

Bel fıtığı başlangıcı, tıbbi adıyla disk protrüzyonu ya da black disk ya da asteriks işareti denen bulgudur. Yani omurgalar arasında bir amortisör görevi görüp yaylanmaya ve hareketlere izin veren disk adındaki kıkırdak yapı elastik özelliğini yitirmiş ve bombeleşmiş demektir. Bu durumda kişinin bel ağrısı ön plandadır, bacak ağrısı çok değildir. Tedavide fizik tedavi ve benzeri ilaç tedavileri işe yaramazsa, halk arasında kapalı ameliyat veya lazer tedavisi diye bilinen nükleoplasti, anüloplasti, endoskopik diskektomi gibi cerrahi yöntemlere başvurulur. Amaç hastanın ağrısını gidermek, hemen tekrar normal yaşamına dönmesini sağlamak ve diskin daha da bozulup fıtık halini almasını önlemektir.

ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLSE KAR…

BEL FITIĞINA NE İYİ GELİR

Bel fıtığına ne iyi gelir diye soracak olursanız; pek çok tedavi olanağı var ve bunlar doktorlar tarafından her hasta için belli bir sıra ile uygulanıyor. İlk sırada istirahat, bele sıcak ve ağrı kesici merhem uygulanması ve kilo verilmesi var. Bundan yarar görmeyen hastalara fizik tedavi ve ardından bel ve karın kaslarını güçlendirici egzersizler yaptırılması geliyor. Daha sonraki basamakta halk arasında kapalı ameliyat, kansız ameliyat diye bilinen nükleoplasti, anüloplasti, endoskopik diskektomi gibi cerrahi yöntemler var. Bel ağrısına yönelik olarak yapılan ameliyatların en başında bir iğne deliğinden girilerek yapılan ameliyatlar geliyor. Bunlara endoskopik veya laparoskopik ameliyatlar da deniyor. Halk arasında kapalı ameliyat, kansız ameliyat denen yöntemler işte bunlar. Bu ameliyattan sonra hasta hemen ayağa kaldırılıp evine gönderilebiliyor. Bunlar hem riski ve doğal olarak da başarı şansı düşük girişimler. Belli bir derecenin üstündeki bel fıtıklarında ise açık ameliyatlar yani mikrocerrahi denen, yani mikroskop altında küçük bir cilt kesisinden yapılan ameliyatlar veya bele platin takılması da denen vida uygulamalarına gerek duyulabiliyor. Bunlar ise hem riski ve hem de başarı şansı yüksek olan ameliyatlar. Her hasta için en uygun tedaviyi ise, bu yöntemlerin her birini başarı ile yapabilen tecrübeli ve becerikli beyin cerrahları kararlaştırıyor.

BEL FITIĞI EGZERSİZLERİ HAREKETLERİ

Bel fıtığı hastalarının tedavisinde son yıllarda ortaya çıkan kavram, gövdenin merkezinin güçlendirilmesidir. Bu amaçla kitapçıklar şeklinde hastaya verilen, veya fizyoterapi uzmanlarınca Fizik Tedavi merkezlerinde hastalara öğretilen ya da en iyisi Pilates merkezlerinde spor koçlarınca hastalara yaptırılan hareketler tanımlanmıştır. Bu hareketlerin amacı bel ve karın kaslarına egzersiz yaptırarak bu kasları güçlendirmek, aslında bu yolla kişinin duruşunu düzeltmektir. Tabii ki bu hareketler arasında kişinin yataktan nasıl kalkacağı, nasıl oturacağı, yere nasıl eğileceği ve nasıl ağırlık taşıyacağı da vardır.

BEL FITIĞI BELİRTİLERİ

: Bel fıtığı belirtileri nelerdir derseniz, bel fıtığı olan hastada şikayetler arada bir belde tutulma şeklinde başlar. Hastalık ilerleyince süreklilik kazanan ve eğilip doğrulmakla veya oturup kalkarken artan bel ağrısı başlar. Daha sonra ağrılar belden kalçaya iner, bu ağrı genellikle sağ veya sol kalçada olabildiği gibi her iki kalçada da olabilir. Hastalık ilerlediğinde ağrı kalçadan bacağa doğru, kimi zaman diz altına ve hatta ayağa kadar iner. Kişi öksürdüğünde, hapşırdığında veya tuvalette ıkındığında ağrı bıçak saplanır gibi artar. Bu safhada bacakta uyuşma, karıncalanma veya hissizlik te olabilir. Bacak ve ayakta güçsüzlük, yürüme güçlüğü başladığında artık hastalık son safhasına gelmiş demektir. He bir de idrar kaçırma var ve ağrı giderek azaldı ise artık yapacak bir şey kalmamış demektir.

BEL FITIĞI TEDAVİSİ

Bir doktoru, özellikle bir cerrahı yaptıkları ile değil, yapmadıkları ile değerlendirin. Bir cerrah gördüğü hastaların ancak çok küçük bir yüzdesini ameliyat eder. Hadi minimal girişimsel yöntemleri yani endoskopik ve halk arasındaki tabiriyle kansız ameliyatları da hesaba katsak bu oran %20’yi geçmez. Ama bir Fizik Tedavi doktoru, ağrı uzmanı veya akupunktur uzmanı kapısını çalan herkese bir tedavi önerir. Bu yüzden, bel fıtığı tedavisi yapan cerrahların herkesi ameliyat ettikleri konusu tam bir şehir efsanesidir…

YAPMADIKLARIM YAPACAKLARIMIN TEMİNATIDIR!

BEL FITIĞI AMELİYATI

Sıfıra yakın risk, yüzde yüze yakın başarı, en düşük fiyat. Bu üç unsuru bir araya getirebilmek ne kadar hoş olurdu değil mi? Ama unutmamak gerekir ki bel fıtığı ameliyatı için ilk ikisini bir araya getirebilmek bile yüzyıllar sürdü…

Henüz çok az tıp dalında yüzde yüze yakın başarıdan söz edilebiliyor, iyi biliyoruz. Bunun ise ne kadar güçlü bir bilgi birikimi, deneyim ve kurumsallaşma gerektirdiğini tahmin etmek hiç de zor değil.

Riski sıfıra yakın düzeye indirmek ise teşhisten tedaviye giden tüm süreçte kullanılan yüksek teknolojiye bağlı. Beyin, sinir ve omurilik cerrahisi de teknolojideki en son gelişmelerin günü gününe devreye girdiği bir dal. Bu sayede hastalarımız için riski sıfıra yakın bir seviyeye indirebiliyoruz.

Yüksek teknolojinin, özellikle de teknolojiyi ülkemizde geliştirmiyorsak, yüksek bir bedeli olması da kaçınılmaz tabii ki. Tüm vatandaşlarına en ileri teknolojiyi ücretsiz sunmak ne yazık ki dünyadaki hiçbir devletin harcı değil.

Bu durumda hastaya ve cerraha düşen, yukarıdaki başlıkta sözü edilen şeytan üçgeni içinde en uygun noktayı el birliği ile bulmak ki bunun da kolay bir iş olduğu söylenemez…

3’Ü BİR ARADA!

SIFIRA YAKIN RİSK, YÜZDE YÜZE YAKIN BAŞARI, EN DÜŞÜK FİYAT.

 

İletişim

Herhangi bir tıbbi sorunuz için lütfen güler yüzlü personelimizle iletişime geçmekten çekinmeyin.

Sohbete Başla
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz